Açık Liseden Sonra Üniversite İçin Ne Yapmalıyım?

Açık Öğretim Lisesini bitirdikten sonra hangi meslekleri seçebilirsiniz, açık liseden aldığınız lise diploması ne işinize yarar, yazımızda bu gibi sorulara cevap bulabilirsiniz.

Açık lisenin son dönemlerinde yani 6,7 veya 8. Dönemlerini okuyorken zaten kafanızda, diplomayı aldıktan sonra ne yapacağım, hangi mesleği seçmeliyim ve istediğim mesleği seçmek için nerelere başvurmalıyım gibi sorular belirmeye başlar. İşte en önemli konu da budur zaten.

Kendinize bir rota belirleyeceksiniz. Çünkü gideceği liman belli olmaya gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez. Yani kendinize bir hedef belirleyeceksiniz. Elbette bazen belirlediğimiz hedeflere ulaşamasak da hedefimize yakın alternatif hedefler de belirlemeliyiz. Uzun süre ve çeşitli zorluklarla bu diplomayı almaya hak kazanacaksınız. Çektiğiniz sıkıntıları sizden daha iyi kimse bilemez. Örgün eğitimde (normal lisede) okuyan öğrencilerle, meslek seçimi ve iş hayatında artık eşit koşullara sahipsiniz. Aldığınız diplomayı iş hayatında kullanabilirsiniz. Çünkü hangi işi yaparsanız yapın büyük bir çoğunlukla iş yerleri her zaman eğitim düzeyinize bakar. İş hayatında daima eğitim düzeyi yüksek olan eleman tercih edilir. İşiniz sadece diploma almakla bitmemeli artık bu zor basamağı da atladıktan sonra gözünüzü karartıp biraz daha yüksek basamaklara çıkabilirsiniz. Örneğin üniversiteye !

Üniversite sınavında iyi puan alıp başarılı olursanız, öğretmen, hemşire, polis, rütbeli bir asker, mühendis vb. gibi bir çok mesleği yapabilirsiniz. Bazı arkadaşlar, ‘’yahu biz açık liseyi zorla okuyoruz üniversiteyi nasıl kazanacağız!’’ diye içinden geçiriyordur belki. Hiç uzatmadan size birkaç örnek verelim:

Açık Öğretim Lisesi başarı hikayeleri :

Ali Taşar’ ın Kardeşlerine Örnek Olması

Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı Kumkuyu beldesinde yaşayan 8 nüfuslu ailenin en büyük oğlu Ali Taşar, beldedeki ilköğretim okulunun 7. sınıfında okurken, babası Ahmet Taşar bağırsak ülserine yakalandı. Hasta baba, en büyük oğlu Ali ile okula giden diğer 3 çocuğunu da okuldan almak zorunda kaldı. Eskisi gibi çalışamayan, birkaç gün çalışıp aylarca yatmak zorunda kalan babanın bu durumu karşısında ailenin geçimini evin en büyük çocuğu Ali Taşar üstlendi.

Bir süre sonra babasının okuldan aldığı diğer 3 kardeşinin de yeniden okullu olmasını sağlayan Taşar, aradan 4 yıl geçtikten sonra ”açık öğretim okulu” aracılığıyla hem ilköğretim hem de liseyi dışarıdan bitirip, 2008 yılında ilk kez girdiği ÖSS’de, Mersin 21.’si ve Türkiye genelinde de 866. oldu.

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıfta öğrenimi sürdürürken, bu yıl sadece kendisini denemek amacıyla KPSS’ ye giren Taşar, bu kez de Türkiye 49.’su oldu.

Bir yandan konferanslara konuşmacı olarak katılıp, üniversite adaylarına yol gösteren ve başarısı bir kitaba da konu olan Taşar, kardeşlerine de en büyük örnek oldu.

Başarı hikayesi AA’nın haberleriyle kamuoyuna duyurulan Taşar’ın kendisi gibi açık öğretimden ortaokulu ve liseyi bitiren kardeşi Dilek, bu yıl Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde eğitime başladı. Diğer kardeş Toprak da, Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandı.

Bir Engellinin Engelleri Yıkması

Denizli Sümer Mahallesi’nde yaşayan ve altı yıl önce Fethiye’de geçirdikleri trafik kazası sonucu teyzesi Havva Karakurt’u kaybeden Boztaş, belinin üç yerinden kırılması ve ayağının tutmamasından dolayı Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllarca tedavi gördü.

Bir yandan yaşama tutunmaya çalışırken, bir yandan da öğretmenlik idealini gerçekleştirmenin mücadelesini veren Boztaş, emekli babası Veli Boztaş, annesi Ülkü Boztaş ve Akdeniz Üniversitesini kazanan kız kardeşi Ebru Boztaş’la birlikte yaşıyor ve ”walker” denilen yürüme aleti ile yaşamını sürdürebiliyor.

Boztaş, ilköğretim diplomasını aldıktan iki gün sonra geçirdikleri kazanın ardından ilk iki yıl tedaviyle uğraştıktan sonra 2006 yılında açık öğretime başvurduğunu ifade etti.

Doktorların, ayağa kalkmasının mucize olduğunu söyledikleri Hatice Boztaş, başından geçenleri şöyle anlattı:

”8 Ağustos 2004 tarihinde trafik kazası geçirdim. Belim kırılınca ayaklarım tutmadı. Uzun yıllar tedavi gördüm. 2006 yılında açık liseye başvurdum, 2010 yılında mezun oldum. Şubattan itibaren iki ay dershaneye gittim, ondan önce de evde kendim çalıştım. LYS’den 396 puan aldım. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünü kazandım.”

Sonuçlar geldiğinde hayalini gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Boztaş, ”Yani hayatım kurtulacak diye düşündüm. Bundan sonrasında eğitimimi tamamlayıp, eğer öğretmenlik yapabilirsem öğretmenlik, yapamazsam üniversitede hoca olarak kalmak hedefim” dedi.

Üniversiteyi kazanan arkadaşlarından daha fazla mutlu olduğunu bildiren Boztaş, şöyle konuştu:

”Çünkü ben engelliyim. Eğitim benim için diğerlerine göre daha önemli. Sivas Cumhuriyet Üniversitesini kazandığımı görünce önce soğuğundan korktum ama soğukla da azimle baş edeceğimi anlayınca korku yerini sevince bıraktı. Yürüme konusunda hiçbir zaman yılmayacağım, mücadelemi sürdüreceğim. Pes ederek elime bir şey geçmez, sadece hayata küsmüş olurum.”

Fizik tedavisi halen süren ve ”walker” destek aletiyle yürümeye çalışan Boztaş’ın ailesi, kızlarının Cumhuriyet Üniversitesinde öğrenim görecek olmasından dolayı Sivas’a taşınma kararı aldı.

Uzmanların ”Bundan sonra iyileşmen Allah’a kaldı” dedikleri Boztaş, destek aleti olmadan ayağa kalkamasa da elinden geldiği kadarıyla tedavisini devam ettireceğini ve üniversiteyi bitirip öğrenci yetiştireceğini vurguladı.

Boztaş’ı ziyaret eden Denizli Valisi Yavuz Erkmen, Boztaş’ın bu azimle çok daha güzel işler başaracağını, öğretmen olup Türkiye’ye çok güzel çocuklar kazandıracağını kaydetti.

Erkmen, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünü kazanan yürüme engelli Hatice Boztaş’ı başarısından dolayı kutlayarak dizüstü bilgisayar ve altınla ödüllendirdi.

Ev Hanımı – Doçent Doktor Esra Gülmez

Elazığ’da doğan ve yaşayan küçük Esra’nın, ilkokulu bitirdikten sonra çok iyi Anadolu liselerini tutturmasına rağmen ihtilal öncesi ortamın karışıklığını öne süren babası tarafından okuması engellendi.

Esra, çok genç yaşta evlendirildi; ardından üç çocuk annesi oldu.

İlk oğlu Emrah’ın Anadolu Lisesi sınavlarında iyi bir netice alacağını düşünürken, Emrah 100 sorudan sadece 15 net çıkarabildi. Anne Esra, şoke olmuştu. Bu durumu kabul edemiyordu. İlkokul mezunu olduğu halde, oğluna çok tempolu bir şekilde ders çalıştırmaya başladı. Önce kendisi öğreniyor; ardından oğluyla birlikte çalışıyorlardı. Ailedekilerin ve çevredekilerin bu çabalardan çok fazla umudu yoktu. Ne var ki, Emrah yarıyıl tatilinden sonra netlerini 100 soruda 96’ya kadar çıkardı. Girdiği sınavda Türkiye’de ilk 500’e, Elazığ’da ilk 5’e girdi. Dershanesinde ise 120’ncilikten birinciliğe yükseldi.

Esra Hanım çok sevinçliydi. Ehliyet almak üzere bir kursa yazılmaya gitti. Kurstaki görevli eğitim durumunu sorunca ilkokul mezunu olduğunu söyledi. Görevli de kendisine dışarıdan mı bitirdiğini sordu. Bu olay, anne Esra’nın yüreğini burktu. Hem eğitim durumu sorulduğunda neden “Ben üniversite mezunuyum” diyemiyordu ki? Kurstan eve döndükten sonra eşi ile konuştu. “Ben” dedi, “Ortaokulu, liseyi bitirmek istiyorum. Üstelik üniversiteye gitmeyi düşünüyorum.” Eşinin de desteğini alan, bir taraftan üç çocuklu bir ailenin sorumluluğunu üstlenen anne Esra, dışarıdan ortaokul ve lise bitirme sınavlarına girmeye karar verdi. Karar verdikten sonra çok kısa bir sürede iki ay içinde önce ortaokul diplomasını, ardından ise lise diplomasını almaya hak kazandı. Oğlunu sınavlara hazırlarken tüm derslerin konu içeriğini öğrenmiş ve çok zorlanmadan sınavları geçmişti.

Şimdi sıra üniversite sınavındaydı. Üniversitede örgün eğitim yapan bir bölümü kazanmak, açık ortaokul ve liseyi bitirmeye benzemezdi. Ancak kendisinin sınavı kazanacağına inancı tamdı.1995 yılında Fırat Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü kazanarak üniversite öğrenimine başladı. Üç çocuk annesi bir kadın nasıl üniversite okuyacaktı? Vizeler, finaller derken okulu uzatmadan 1999 yılında iyi bir dereceyle mezun oldu. Master yapmak istiyordu. Bu kadarı da uçuk bir hayaldi, bir anneydi o. Anneler master yapmaz, çocuk büyütürdü. Derken 1999 yılında mezun olduktan hemen sonra aynı bölümde yüksek lisans öğrenimi görmeye başladı. 2001 yılında yüksek lisans öğrenimini tamamladı ve yine aynı yıl aynı bilim dalında doktora programına kabul edildi. 2007’nin Ağustos ayında doktorasını tamamladı. Küçük Esra, önce anne Esra olmuş, ardından öğrenci Esra olmuş ve doktoranın tamamlanması ile birlikte Dr. Esra Hanım olmuştu. Doktora tezi oldukça ilginçti; televizyonun ev kadınlarının gündelik yaşamlarını nasıl etkilediğini araştırdı. Kadınların yaşamlarında televizyon dizilerinin etkisi o kadar ilginçti ki, tezi ulusal gazetelerde bile haber oldu. Bu arada mezun olduktan sonra Elazığ’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı değişik okullarda sınıf öğretmeni olarak görev yaptı. Şu anda özel yetenekli çocukların eğitim gördüğü Elazığ Bilim ve Sanat Merkezi’nde rehberlik biriminde öğretmenliğe devam ediyor.

Dr. Esra Gülmez’in büyük oğlu Emrah, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Şu anda Hollanda’da çalışıyor. İkinci oğlu Yunus Taha, Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık bölümünde öğrenci, üçüncü oğlu Emre ise Amerika’da Berkeley Üniversitesi’nde öğrenci.

Yukarıdaki örneklerin daha bir çoğuna şahsen bir öğretmen olarak tanık olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Yukarıda örnekler gibi kiminin eşi, kiminin arkadaşı, kiminin kardeşi okumuştur ve onunla kendi arasındaki farkı düşünür ve üzülür. Oysaki üniversite mezunu biri ile aranızdaki tek farkı ortadan kaldırmak da sizin elinizde.

Geçmiş yaşantılarımızın, hayal kırıklarımızın, olumsuzlukların bugün ayağımıza dolaşmasına izin vermeyelim. Yaptıklarımız için değil, yapamadıklarımız için üzülmeliyiz.
Geçmişe vurduğumuz halatları çözelim. Yeni limanlara, uzaklara yelken açalım. Değişimin gerekliliğine önce kendimizin karar vermesi gerekiyor. Başlamak için en uygun zamanı beklersek hiç başlayamayabiliriz.

Hemen Şimdi başlamalıyız! Şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla. Verilmiş en kötü karar bile kararsızlıktan iyi değil midir? Sizce kararımızı verme zamanı gelmedi mi? Haydi! Planlamamızı yapalım, kolları sıvayalım.

  1. mustafa diyor ki:

    çok etkilendim insanların okuma azminden buda bana cesaret ve okuma azmi verdi bu mesajları paylaşan ve yayınlayan herkese teşekkür ve şükranlarımı sunarım ALLAH razı olsun.

  2. Gülay diyor ki:

    Bende evhanımıyım aynı esra hanım gibi orta okulu başarılı bir şekilde bitirdim ama ailem okumama izin vermedi.19yaşında evlendim ve 2 çocuğum oldu eşim beni ehliyet almam için 2015 kursa yazdırdı sınava girdim ve ilk girişte yazılı sınavı 96 puan ile kazandım,bir arkadaş ile tanıştım oda 3 çocuklu evhanımı idi oda liseyi dışarıdan okuduğunu söyledi bende liseyi dışarıdan okumaya başlamalıyım ve bir meslek sahibi olmalıyım dedim ve açık liseye yazıldım inşallah Rabbim hakkımda hayırlısını nasip eder

  3. canan diyor ki:

    Bende adanada ilk öretim 5 sınıfı okuduktan sonra 6 sınıfa geçtikten sonra ıstanbul ailece geldik asla i stanbula gitmek istemiyordum ama amcam baba mı kandırıp bu şekilde geldik ben istanbul da okuluma devam edecektim ailenin madi sıkıntıdan dolayı okumadım 8nüfüsuz en büyüklerimizde 18 yaşında bende 12 yaşında çalışmaya başladım 6 sene çalıştım açık öretimide bilmiyordum biraz geç oldu ama hedef belirleyerek bu günlere geldim herkesin eli kalem tutarken benim elim iş tutuyordu en büyük hayalim polis olmak tı ama inanıyorum bunu başaracağıma bunun için hem çalışyorum hem okuyorum ama bu günü asla unutmam ben ilk i stanbula geldiğimde bir okula gittim bana yardım edin ben okulumu okuyamıyorum dediğimde banu alıp bu sınıfa götürdü ve şöyle dedi bakın arkadaşlar okuyun sözde bu kız gibi olmayın beni herkese güldürüp eve göndermişti ışte o zaman anlamıştım bu dünyada insanın mesleği olmasa gelip tekme vuran çok olur

  4. Tülay diyor ki:

    Ilkokul mezunuyum acikogretim ortaokuluna yazildim 7. Sinifin dersleri hala bitmedi eskisi gibi kafam almiyor 3 erkek evladim var yaşım 32 şimdiden sonra ne nasil olacak panik atak ilaci kullaniyorum sadece bilgilerle derse girmek yetmiyor nasil bir yol izlemeliyim banada yardim edin nolur ????

  5. İREM diyor ki:

    BENDE BİRİNÇİ SINIFTAN BERİ COK BAŞARILI BİR ÖĞRENCİYDİM HATTA BEŞE GİDİYORDUM COK BAŞARILI OLDUĞUM İÇİN SINAVA GİRİP YEDİNCİ SINIFA ATLADIM OKUL MÜDÜRÜMÜZ TARAFINDAN DAHA SONRA LİSEYE GELDİĞİMDE BABAM YÜZÜNDEN BENİ DIŞARDAN KAYDEDİİ BEN COK ÜZÜLDÜM HER GECE HICKIRA HICKIRA AĞLIYOR HAYATDAN VAZ GECMİŞTİM KENDİME YEDİREMİYORDUM DİŞARDAN OKUYUP İŞE GİTMEYİ ARKADAŞLARIMI YOLDA GÖRDÜĞÜMDE OKUL ÇANTALARIYLA BİRLİKTE İÇİM PARCALANİYORDU BEN COK EMEK VERMİŞTİM OKULUMAAA AMA BEN BİR KADINIM ASLA BES ETMEM İNŞAALAH LİSEYİ PİTİRİP ÜNÜVERSİTE YE GİDİP SINIF ÖĞRETMENİ YADA PİSKOLOJİ OKUMAK KAZANMAK İSTİYORUM VE İNŞALLAH KAZANIRIMDA BENİMLE AYNI DURUMDA OLAN KİM VARSA ASLA PES ETMESİN MÜCADELE ETSİN .CÜNKÜ SEN PES ETMEDİK SÜRECE KAZANIRSIN İNANMA K KAZANMANIN YARISIDIR .

  6. Fatma diyor ki:

    Bende 18 yasindayim gecen sene lise son sinifta esime asik oldum ve ailem cevrem ne kadar karsi ciksada esimle nisanlandim 7 ay oncede evlendi babam annem cevrem ne kadar okumami istediysede okumadim acik ogretimide okusam ne olacak dusuncesiyle umursamadim suan 4 aylik hamileyim ? ama hala okumami isteyen birileri var mesela annem babam ailem esim (cok sukur esimle evliliğim de hic bir skntim yok aksine cok rahatim) ve esra hanim gibi ben anneyim, ben esim , ben kadinim ben gelinim ama cocuguma ornek olacak insan bnim. Suan lise arkadaslarim okul arkadaslarim okuldaki fotoğraflarını görüyorum ve o kadar pisman oluyorumki o rahatliga ragmen evlenmeyi secip okumayisima…. Sakin pisman olmayin 4 senelik okulumu bıraktım ve suan okudugum 4 seneyi yeniden ojuyacagim inanin cok zor cok zor ama ben anneyim kizim icin basarmaliyim ben kadinim hemcinslerim icin basarmaliyim ben evlatim ebeveynlerim icin basarmaliyim ben herseyim herkes icin basarmaliyim esra hanimin hikayesini ve diger tum bilgileri yapan herkese tsk ederim??

    • gülsüm7 diyor ki:

      Bende lise de okurken esimle tanisip evlendim okulu biraktim ve calismaya basladim 4 sene ayni sektorde calistim ve lise mezunu olmadigim için yukselemedim sonra esimin de destegiyle acik ogretime kayit oldum ve sinavlara 1 ay kala hamile oldugumu ogrendim karnimdaki bebekle hem calistim hemde sinavlara hazirlandim ve 2 seneye kalmadan 5 donem ile bitirdim mezunum suan sinavlar çok basit ve mantik sorusu zaten inanin ki basarabilesiniz insallah su engelli kpssyi de kazanirim da baskada birsey istemem rabbimden

  7. Hilal diyor ki:

    Bende 18 yaşındayım bu sene kredimi toplayıp mezun olmak istiyorum aol beni gerçekten yordu artik üniversite okumak istiyorum ama hangi bolumu okumak istediğimi me olmak istediğimi hala bilmiyorum hedef belirlemeyince ilerisi olmuyor gerçekten hepimizin hakkında hayırlısı olur umarım biran önce mezun olur ve hedefimi belirler okurum

  8. Esmira diyor ki:

    Ben esmira ben 8. Sınıfı bitirdikten sonra babam tarafından zorla okuldan alındım. Babam ve abilerim beni hep dövüyordu. Bende çareyi evlenmekte aradım. Eşim başlarda çok iyiyidi. Evlendikten 1 yıl sonra dövmeye şidete küfre başvurdu. Hamileyken defalarca evden kovuldum. Eşim yüzünden dört doğmamış bebeğim öldü. 4. Bebeğime hamileydim. 6 aylık hamileyken boşanmak istediğini söyledi. Boşanma sürecindeyken namusuma iftira atılması sonucu sinir krizi geçirdim. Bebeğimi oracıkta düşürdüm. Ailem beni ablamın yanına yoladı. Sıfırdan başladım. Psikolojik tedavi gördüm. Bir yandan aolden lise sınavlarına girdim. Lisemi bitirdim. Sınava girip açıktan hukuk fakültesini okudum. Oda bana yetmedi. Sonra ikinci üniversite öğrencisi oldum. Bu sefer tamamen üniversiteye gidip geldim. Psikiyatri doktorluğu okudum şuan ise hukuk fakültesi yüksek lisans yapıyorum. Anlatmak istediğim vargeçmeyin sıfırdan başladım ben sizde yapabilirsiniz.

  9. Onur diyor ki:

    Ben 25 yaşında AOL den mezun oldum ve dershane de eğitim görüyorum aldığım ders bölümü Eşit ağırlık ve matematikten az anlıyorum tyt ve Ayt sınavında sadece sözele ağırlık verirsem acaba üniversiteyi kazansam aol gibi evde mi okurum yoksa kazandığım üniversite yerinde eğitim alabilirmiyim onu sormak için rahatsız’lık verdim Okumanın yaşı yoktur. şimdi’den teşekkürler .

  10. Nazan diyor ki:

    Ben bir ailenin en küçük çocuğu şımarık olarak büyüdüm. Derslerim çok iyi olmasına rağmen çevreye kötü arkadaşlik sonucunda okulu bıraktım. Evlendim 26 yaşındayım şuan iki çocuğum var kızım 9 yaşında okumamamin bedeli fazlasıyla ödedim. Şimdi ise küçük oğlum olmasına rağmen dışardan okuyorum aynı zamanda çalışıyorum. Tek isteğim güzel sürekli bir işte çalışip çocuklarıma iyi bir gelecek sunmak. İyi bir anne olmak lise bitirip ne olunur bilmiyorum ama mücadele ediyorum inşallah ALLAH’IM yardım eder dualarınızı bekliyorum. İlk kpss girdim 53 puan aldım ins bu sefer liseyi bitirip girmek istiyorum Rabb’im herkesin yolunu bahtını güzel eylesin. Herkes, kalbinin ekmegini yer bende arkadaşlarım mesleklerini kendimden utanıyorum keşke okusaydim diyorum okuyun arkadaşlar eşinize dahil muhtaç olmayin

  11. Safiye diyor ki:

    Meraba bende ev hanımıyım 32 yaşındayım 3 cocugum var acıkogretim de okuyorumbir sene cocuk gelisimde okudum maddi durumlar yüzunden bu bölümü bırakmak zorunda kaldm aslınsda birazda sogudum okuyup bir meslek sahibi olmak istiyorum aslında para kazanmak istiyorum kariyerden cok günümüz şartları zor ama şunuda biliyorum ki okumak cok güzel şimdi düşunuyorum hangi bölumü secmeliyim ne olmalıyım

  12. Deniz diyor ki:

    Bende lise ikide babam sayesinde açık öğretime yazıldım 2 sene gecti arkadşlarım bitirdi ben hala tarlada çapa salıyom bu nasıl adalet

islim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir